Oct 31, 2009

cadi dediin yakilan bisey

Halloween...korkunun bayrami. Eh, iklimi, hayvani, agaci bambaska bi cografyada hayata sifirdan baslama iddiasindaki beyaz adamin korkudan yusuflayarak ruhlari kovmak icin ilk hasatin urunlerini (kabak) urkunc sifatlar ile kapi onune koymasi yadirganicak sey diil. Cocuklarin kotu ruhlarin etrafta olduu zamanlarda korkunc kiliklar icinde kapi kapi gezip seker istemeleri de uydurma diil sonucta, cocuklari ruhlardan korumaktan tutun da "trick'o'treat" sorusunun ya huner ya yemek ya da canin anlaminda kotu ruhun mimiki olduu da bi yinyillik bi gelenek. Ramazan bayraminda cocuklarin kapi kapi gezip seker istedii tek musluman ulke olmamiz size bi sey hatirlatmio mu? ben annemden hayvan kiliina sokulup komsu evlerden sekerli hamur istemeye yollandii bi kutlamanin hikayesini dinlediimi hatirliorum. bak sen? lan yoksa?!
bu ulkede yetiskinler icin parti demek, halloween. It gibi calistirilan insanlarin bos zamanlarinda icki, kostum ve azitmaya meyletmeleri kadar normal bisey yok. ama ben ne "normlarin altust olusu, iktidarin basasagi edilmesi, hedehodo" bokundaboncukbuluculuunu, ne de "sistemin gazi alinio bolece oluom" die ahkam kesen kendiniherkestenakillizannetmecilii tasvip ediorum. her ikisi de hicbirisi de...
Elde 90 yasinda, yeni alindii icin bombos bi dubleks varsa orda halloween partisinin hasi olur. hele ki evin ilk sahipleri o evde delirerek olmus ve arkalarinda duvarlara ne idigu belirsiz lekeler birakmislarsa yemedeyanindayat bir halloween partisi olur. 30 kisi, siselerce icki, haliyle seviyeli muhabbet bi yere kadar. "On the waterfront" filmindeki barlon brando tarzi yuksek bel pantolon, yumurta topuk ayakkabilar, bele kadar acik siyah gomlek, boynumda haclar, cevsenler, kafamda denizci sapkasi sette donen funky bir melodiye uygun adimlarla pacalarimi savurarak merdivenden inerken karsimda paltosunu cikaran bi "sailorgirl..." Son iki basamagi yetmisler action filmleri tadinda atlayarak inmem ile "benimsin denizci kiz" die kendisini belinden kavrayip kendime cekmek zorundaydim. "naapiosun ya gerizakali?!" demesini mi bekliodunuz? halloween diorum... "take me sweet sailorman" diip aynen karsilik verdi tabi ki. gece boyu daa once birbirini hic tanimayan 2 insan olarak "denizci cift" ayagina yattik. eelendik mi? fazlasi ile...cok pis belalti sakalar yapip, birbirimizi taciz ettik mi (literally manually)? ettik... sora parti bitince herkes efendi efendi yoluna koyuldu.
Adini sormadim asla da ogrenemiicem, "i will never forget my norwegian sailorman" die fisildamasi "sadece saka" olarak aklimda kalicak. halloween bu, anlayis bu. kutlu olsun.

Oct 3, 2009

breakfast at neo-nazis'

In the wake of the racist attacks in Brooklyn Park last week, the nazis' threat cannot be ignored. They plan to bring their racist, homophobic, anti-immigrant, anti-Semitic message of division and hate right into the heart of the city. They must not go unopposed!
Cagri boyle idi. Cuma aksami okudum, katilmasi muhtemel arkadaslara forwarladim emaili. Mesele burda tartisilmiicak kadar ayyuka cikmis bisey zaten. Bana sadece cokcokcok oznel bi tecrubeyi aktarmak duser.
Sabah neo-nazilerden korunulucak mekana vardim, millet coktan toplanmis hatta tam yuruyuse gecmek uzereydi. solcu tayfanin yani sira, anarko ve crust punk tayfa bariz cogunlukta idi. yuruyus merkezden mahallenin icine sloganlarla devam ederken benim kacirdiim neo-nazilerin kortejin onunde polis korumasi altinda arabalarina goturuldugu gerceidi. etrafta arkadaslari arama maksadi ve berbat bi zamanlama ile arabalarina binmek uzere olan dazlaklara yuzyuze kalakaldim. Standart dangalaklar: combat botlar, kazilmis kafalar, deri montlar, elde emperyal kartalli amerikan barragi. Olaydaki matematiksel dengesizlik neo-nazilerin 4 kisi olmasiydi! bi anda irkcilari koruyan polis ile (aa ne kadar sasirtici!?) onlara girismek uzere hazir punklar arasinda itismeler, tekme savurmalar, kufurlesmeler ve tukurmeler basladi. Manzara ozetle soyle: yol kenarinda bi araba, etrafinda 4 neo-nazi, onlari zopalamak isteyen 100 kadar anarko/punk ve aralarinda polisler.
ve ben bu esnada aramizda 2 metre olan cene sakalli dazlak neo-nazi ile anlik goz goze geldim, refleksi bi haraket ile aazimdaki sakizi olanca kuvvetimle yuzune dooru tukurdum, itisme aninda sakiz adami iskalayip arabanin uzerinden sekti gitti. Adamla bi an goz goze geldik, pismanlik ile catilmis kaslar, utanc ile yere bakan gozlerin bas hereketi ile gozlerime anlik takilmasi, dudaklarinin sanki aalama oncesi buzulmus hali.... Bir insanin utanma haline en cirilciplak hali ile taniklik etmekten ya da buna sebebiyet vermekten diil, o goz temasinin anlamini cozemediim icin yaklasik 2 saniyede nefretten utanca ordan korkuya sekiverdim. arabalarina binip uzaklastilar. Sonra ogrendim ki hep ayni 4 kisi imis bunnar.
Irkciliklarina mi kopurmeliyim, fasist olduklari icin sopayi zaten hakkettiler hakikatine yeniden mi sarilmaliyim, amerikan kollektif politik eylem kabiliyetsizliklerine -- bole bi hadiseye 4 kisi geldiklerine mi aciyayim, utanma hallerine kanip "ulan belki onnar da pisman oldular" diye mi inanayim, yoksa kitle galeyanina ku kadar cabuk gelip bi insana saldirma potansiyelim karsisinda sasirmali miyim bilemedim. Galiba o neo-nazinin utanma ile yenilmislik arasi haline taniklik etmem ile onun benim saldirgan halime taniklik etmesine benim taniklik etmem beni anlik bi felce uuratti. parallax bu, anca basina gelince anniosun. ne hissediceimi bilmiorum ama yine de bos gecmeyeyim: fuck nazi sympathy ulan!