Dec 15, 2009

my flesh, my blood...edible, drinkable

Professional Christmas kutlamasinda sarap masasinin kontolunu ele gecirmek.
ilerleyen dakkalarda etraftakileri sarapla kutsamak, hepsine "bu kis komunizmi getirezeiz" sozu vermek. itiraz edenlerin isimleri ve kariyerleri ile dalga gecmek.
"yemek ve icki olmasa, burda isim olmazdi" diye yuksek sesle solemek, ilgiye tersten mazhar olmak.
"I am the embodiment of cosmic balance, what else are you looking for?" diye danismanini alaya almak.
"ben bu boslari gotureyim" ayagina 2 sise sarabi ic etmek, soora onlari halka acip "pure awesomeness! you deserve a reward for daring and courage" lafini duyup "halka hizmet hakka hizmet" nisanini goosune takmak.
erkenden sizip 3'te uyanip "kaatlar!" panigi ile notlamaya girismek. haliyle ertesi sabah derste uyumak, soru soran oorencileri "uyuyom lan gormuo musun?!" die terslemek.
bunlarin hepsinin bir bedeli var...
ama su payeyi kazanmak paha bicilmez:

Turkish Jesus

3 comments:

kadin said...

hahha törkiş cizıs :))) iiymiş :)

said...

eğlenceli olmuş. neyseki araya tatil giriyo da ortalarda gezen graduate director falan unutur. Biz de bi grup tembel öğrenci master tez proposal sunuş günümüz için 3 adet kocaman şarap söleyip, bunları bi güzel kadehlere koyup kuruldaki hocalara servis etmiştik. 4 hoca iki şişeyi bitirince laylaylom keyifle neşeyle kahkahayla sunmuştuk proposalları. Ama bu utançla yetinmeyip bi de içerde kalan bi şişe dolu şarabı almak için ben de aynı bahaneyle toplantı odasına girmiş, 1 boş kadeh ile bir dolu şarabı alıp çıkmıştım. Malesef bizim hocalar unutmadı, bi süre dillerde kaldım "boşları toplıcan mı bak şurda üç şişe şarap var" deyü.

Beni lakayt türk akademisyenlerine emanet ediniz.

gp maksimov said...

kadin diosa doorudur...

@gugu, lakayit turk akademisyeni? duble lakayt yani?! ooykk.